Dün
1 Mayıstı, herkes için işçi bayramı, benim içinse babamın ölüm
yıldönümü. Hayatta olsa sol yumruğu havada "yaşasın işçinin bayramı"
diyecekti, bunu evde televizyonun karşısında yapacaktı büyük ihtimalle.
Yaşlanmıştı artık, deli fişek gibi, olayların en önünde, kavgaların tam
ortasında, yanan meşale geçmişte kalmıştı. Devrimciliği sadece içinde
yanan kordu, büyük heyecanlarla beklediği devrimi göremeden gitti,
atmışındaydı daha, ne o devrime ne devrim ona ne ben ikisine doymuştum. 1
Mayısı bayram gibi bir ölümle beynime kazıdı, tam dört yıldır işçiler
sokaktayken ben mezarlıkta oluyorum. babamla bayramını kutluyoruz. işçi
oğlu işçinin 1 mayısını.
Beşiktaşımı
bana babam sevdirmişti, mutlak bir inançla seviyordu, çocuk aklımla
babama özenip taraftar oldum ben de. Maçlara gitmez, öyle fanatik
naralar atmazdı, televzyondan gazeteden takip ettiği takım yenince
sevinir, yenilince sallamazdı. Anlamazdım sebebini, büyüdükçe beğenmez
oldum Beşiktaşlılığını. beşiktaş yenildiğinde ağlamaklı oluyordum, içim
hırsla doluyordu, babam ise Yenilmekten zevk alır gibiydi, kızıyordum bu
haline, mağlubiyetten zevk alır mı insan?
Ünlü
Ankaragücü - Galatasaray maçının olduğu günün akşamı, ben sinirimden
çatlamak üzereyim, onların maçı 8-0 bitmiş, biz Gençlerbirliğini 3-1
yenmişiz, averajla kaçmış şampiyonluk. Rezalet, skandal bir gün,
Ankaragücü göz göre göre şike yapmıştı. Neden bizimkilerde Gençleri
bağlamamış? biz de 10 atıp şampiyon olsaydık ya. Hayır dedi babam,
Beşiktaş işçinin takımıdır oğlum, hayat boyu yenilenlerin takımıdır. Biz
öyle her gün kazanırsak olmaz, dengeye aykırı. Maç satmaz, maç almaz,
kimseye minnet etmez, kendi başarır ya da hiç başaramaz. Beşiktaş bizati
işçidir zaten, bizim gibi yaşar. Biz bunun için Beşiktaşlıyız. Baba
Hakkı'nın devre arası takımın dönüş biletlerini yırttığı maçı anlattı
sonra bana, o gün karar alınmıştı. Beşiktaşlılık dönüş biletini yırtıp
ikinci yarı dört atmaktı. O akşam ben gerçek Beşiktaşlı olmuştum, işçi
çocuğu olmanın tadına o akşam varmıştım, o akşam ben, "ben" olmaya
başlamıştım.
Babam,
dün gidişinin yıldönümünde, aziz hatıranla aydınlandı içim, savaşçı
ruhumuz tazelendi. Kendimce Beşiktaşlılığımı tek cümleye döktüm ve
ikimizin sesiyle haykırdım.
Beşiktaşlılık, GÖĞE KALKMIŞ SOL YUMRUKTUR.!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumunu alayım