romantizm

ankaradan sideye gideceksiniz diyelim,

afyon üzeri gidenler ayrılabilir şimdi yazıdan,

yolda en az 3 mola vermeyenlere de güle güle

mısır satan teyzelerden mısır yemeyenler, siz de lütfen

hele hele gönülalanda kavurma yemiyorsan zahmet etme yazının kalanını okumaya

halen yazıyı okuyan 3 kişi, portakal satan çocuğun tezgahında durup

"tezgah yapamamışın yeğen, dur bak" deyip portakalları dizmeyen o iki kişiye de teşekkür ederiz

yazının burasına kadar zahmet ettiniz, sağolun

geriye kalan ve halen "lan nolcak ki bu yazının sonunda diye" bekleyen arkadaş

hoş geldin kulübe

hiç endişen olmasın, emin ol sen de iflah olmaz bir romantiksin

romantik olmak,

ay ışığı, şarap ve şiir demek değil, dünyaya değişik bakabilmek romantiklik

kimsenin görmediği ince güzellikleri görebilmek, kimsenin fark etmediği ince zevkleri fark etmek, bu dünyanın adamı olmamak romantiklik.

kafası çok çalışıp da sürüm sürüm sürünen birileri varsa çevrenizde , hah işte odur romantik

hain, içbükey bakışları olanlardan değiliz biz romantikler, olamayız da, hayata biz 1-0 değil hükmen yenik başladık, fakat önemli değil bu, yenilmekten de insan olmak gibi garip bir zevk aldık.

manzarası bol yolları tercih ettik, tamam çok benzin yaktık, evet belki salağız ama inan bana zarar etmedik

evet belki kırmızı şarapla boşa zaman harcadık, votkayla kısa yoldan hallederdik işimizi, ama damağımız yarıldı zevkten siz fark etmeden

belki sizin kadar tanrıya inanmadık biz,

sevgiye, dostluğa, kardeşliğe ve saf iyiliğe inandık, evet salağız belki, belki çok para kaybettik yanlış bilgeliğe inandık ama bizim cennetimiz içimizdeydi hep, biz cenneti bu dünyada tattık.

belki çok sevilmedik, evet belki çok ağladık

biz hiç sevmeyi sevmedik, sevgiliye aşıktık biz, her damla gözyaşımız okyanus dolusuydu bizim

romantik olmak kusur belki senin baktığın yerden

olsun

sen hiç eline konan arıyı, gürbüz bir oğlan çocuğu gibi inceledin mi elinin üzerinde?

yoksa ne diye halen okuyorsun yazıyı kardeşim!

baksana işine