Neden yaratıldığımı sorgulamaya başlayalı yaklaşık 1 sene oldu, çıkamadım bu işin içinden. Bu zamana kadar hiç sorgulamadım kendimi, hiç aklıma gelmedi, yaşıyordum işte dünyaya gelmiş ve yaşıyordum öylesine.
Ne zaman canım her geçen gün daha çok yanmaya başladı, ne zaman içimdeki boşluğun doldurulamaz boyutlara ulaştığını hissettim işte o zaman sorgulamaya başladım. Hayatı sorgular oldum, bir amacı olmalıydı dünyaya gelişimin, varoluşumun bir nedeni vardır, vardır ama ne? Şimdi bulmaya çalıştığım budur, neden varım? Nedir bunca zaman tek başına meydan okumalarımın nedeni? Gücüm yeter mi tek başıma düzeltmeye bu düzeni?
Canım yanıyor, tükenmek üzere olduğumu hissediyorum ve canım yanıyor. Verdiğim savaş bu kadar yakmamıştı canımı ama şimdi cayır cayır yandığımı hissediyorum.
Hep gücümün tükenmez olduğunu düşünmüştüm, bitmez bir enerjiyle sevmiştim yaşamayı. Bitiyorum artık, sonuna geliyorum, yetmez artık ne ömrüm ne de gücüm. Hayattan alacaklı olmak bile dindirmiyor artık sancılarımı. Belki dayanacak bir duvar bulsam kendime, bir soluk alabilsem derinden toparlanır, hadi yeniden yüreğim derim. Ya da her buldum sandığımda o duvarı, kapılar duvar olmasa yüzüme, aldatılmasam saf çocuklar gibi, kırılmasam, kırılmamayı öğrensem, bi cesaret yüreklenirim yeniden. Ama olmaz biliyorum, bu düzen benim düzenim değil, ben bu dünyaya ait bile değilim. Beklide yokum, bütün bunlar hayal dünyasının küçük aptal oyunları. Ya da yok olmalıyım, oluşumun bir nedenini bulamadım çünkü.
İnsan hiç sevilmeyince kendine hayal sevgililer yaratıp onlara tapmaya başlıyor, ya da sadece ben böyleyim. Güvenmek istiyor, sevilmenin tadını merak ediyor ve her seferinde daha yüksek duvarlardan çakılıyorsan baş aşağı çürüyorsun, bitiyorsun yavaş yavaş.
Ve ben bittim, kabul ediyorum yenildim. Bu dünya güçlü olanların dünyası ve benim kadar zayıf bir insanın bu dünyada yeri yok. Gördüğüm manzara hiç hoşuma gitmiyor, insanlar kendilerine köpek muamelesi yapanların peşinden koşarken, onların değeri olurken, benim gibi salt sevgiyle donatıp aşklarını, çıkarsız, hep vererek sevenler çöp gibi üstüne basılıp atılıyor.
Kendimi ezilmiş hissediyorum, çok yalnızım, kimsesiz hissediyorum, kimsenin umurunda değilim. Neden varım o zaman? Neden yaşıyorum? Sonunda ne olacak? Biliyorum daha fazla acı çekeceğim, çok canım yanacak. Direnmenin anlamı ne? Direnme yüreğim çek git!
Boşluk büyüyor önüne geçemiyorum, kimse anlamıyor, kimse dinlemiyor çünkü. Birileri beni sevsin diye uğraşmaktan, taviz vermekten, ezilmekten, böcek gibi görülmekten bıktım artık yeter, çek git yüreğim!
Gövdem yanıyor, ızdırap çekiyorum, tükenmişlik öyle ağır ki kaldıramıyorum artık. İçimi duvarlara dökmekten bıktım, bi dinleyen, bi anlayan olmalı ama yok, olmayacakta. Çekip gitmek gerek, yok olmak gerek, kaybettiğimi kabul edecek kadar güçlüyüm aslında ama hepsi bu kadar.
Zamanı geldiğinde elveda demenin, sadece elveda demeli uzatmanın alemi yok, umutları tükenince ölürmüş insan,
Bitti ve ben öldüm
Geriye söylenecek bir şeyde kalmadı zaten
Bu yazdıklarımı umursayacak bile kimsem yoksa
ELVEDA
YAŞANMAMIŞLIKLARIMLA BEN GİDİYORUZ
Benden geriye kalan üç boyutlu görüntüm ve üzerine geçirilmiş maskem, onunla idare edin, ya da ne biliyim nasıl isterseniz işte
Umurumda değil, artık ben YOKUM
ÖLDÜM VE GÖMÜLMEYİ BEKLİYORUM
17/05/2006
yalnızlığın şerefine
yangın yerinde
canım yanıyor anne öp beni
yak beni anne
küllerimi yüzüne sür
ne güzeldi çocuktum
büyüdüm şimdi içim boş
sat beni anne
ölüme sat beni
toprak bassın bağrına
sen ağlama
git buralardan anne
benim olmadığım yerde üzerler seni
ben gidiyorum
sende durma
acıttılar canımı
çok yalnızım anne
okşa saçımı sev beni
senden başka sevenim olmadı
kıydılar oğluna
ezip geçtiler
affet onları anne
kötülüğü erdem sandılar
kışları yağmur
bilmediler, bilemediler
ayı güneş sanıp yandılar
ben de yanıyorum
söndür beni anne
üşüyorum anne sar beni
ağır geldi hayat
çürüdüm yavaş yavaş
önce umutlarım bitti
duramadım ayakta yıkıldım
öldüm anne
öldüm anne
götür buralardan
bilinmedik bir yere
GÖM BENİ ANNE
17/05/2006
gerçek sahibime
anneme
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumunu alayım